Joker Film İncelemesi

Yazar: Emre • 16 Şubat 2020 • Sinema

Bu film diğer çizgi roman filmlerine nazaran uyarlama bir senaryodan çok özgün bir senaryoya sahip, filmin senaristleri bu film hakkındaki düşüncelerini şu şekilde anlattı; “biz bu filmi yaparken çizgi romanlardan yararlanmadık, Joker karakterini öyle bir işlemeliydik ki çizgi roman evrenini sinemaya değil, joker evrenini sinemaya tanıttık, bu film bir çizgi roman evreninin sinemaya uyarlanması değil joker’in çizgi roman evrenine tanıtımı idi “şeklinde yorumladılar.

Aslında işin beyaz perde kısmında DC comics‘in çizgi roman dışı, realist yapmalarını daha önce gördük, bunun en basit örneği ise Christopher Nolan‘ın Kara Şovalye Üçlemesi, birçok ödül alan Kara Şovalye Üçlemesi çıktığı dönemlerde “En iyi çizgi roman dışı (gerçeğe yakın) Batman ve karakter planlaması” ödülü gibi birçok ödüle layık görülmüştü. Ne yazık ki DC comics yakaladığı bu başarıyı sadece iki filmde daha devam ettirebildi. Kara şövalye’den sonra gelen Man of Steel ve Batman vs Superman filmleri gayet başarılı bulunmuş, fakat ardından gelen Shazam, Adalet Birliği, Suicide Squad ve benzeri yapımlar bu başarıyı devam ettirememişti. Asıl konuma dönmeden önce küçük bir ekleme yapmak istiyorum, Adalet Birliği (Justice League) filminin neden başarısız olduğuyla ilgili. Filmin yönetmeni Zack Snayder filmin çekimleri tamamlandığı ve yavaş yavaş kurguya geçildiği dönemlerde filmin yapımcısı olan Warner Bros. ile bir anlaşmazlık yaşar ve projeden çıkartılır, bu anlaşmazlıktan ötürü yapımcılar Zack Snayder’in çektiği birçok sahneyi filmden çıkartır, bu çıkartılan sahneler filmin aslında can damarı diyebileceğimiz çok kritik ve önemli sahnelerdir, baş kötü adamımız dahil, filmin asıl senaryosunda baş köyümüz olan Darkside değiştirilen senaryo ve çekimlerden dolayı Steppenwolf olarak kalır. Bu tarz ve türevi hatalardan dolayı film tabiri caizse bok gibi oldu.

Genel İnceleme

Film hakkındaki yorumlarımdan bahsetmek gerekirse, neredeyse bir başyapıt diyebilirim. Beyaz perde’de bu tarz filmlere yeni bir soluk getirdiğine inanıyorum. Gerek senaryo, gerek sinematografi ve oyunculuklar mükemmele yakın. Filmin yönetmeni ve yardımcı senaristi olan Todd Philips çekimler bittikten sonra başrol olan Joaquin Phoenix hakkında şu şekilde yorumlarda bulundu; bir gün replik alıştırması yapılıyordu ve Joaquin’in orada olmadığını farkettim, onu aradık provalarda Robert De Niro‘nun bile olduğunu ve sadece onun olmadığını söyledim ve ısrarlar sonucu Joaquin sete kahve içme bahanesiyle getirdik. Provalar sırasında ona sıra geldiğinde repliklerini sadece mırıldanarak okuyordu, fakat hiçbir şey söylemedim çünkü onun burada değil evde kendi halinde Joker olmaya hazırlandığını biliyordum. Çekimler tamamlandıktan sonra yönetmen Todd Philips ona bu tür davranışlarını sorduğunda Joaquin Phoenix’in verdiği cevap ise şuydu; o gün provada olan Arthur’du ve neden bahsettiğini bilmiyordu.

Film ilk vizyona sürülemeden önce bir festivalde yayınlandı ve seyirciler filmin sonunda tam 8 dakika ayakta alkışladı. Filmin çekimleri 2017 haziran ayında başlayıp tam 3 yıl sürdü ve sonunda ortaya çizgi romanlardan kendini soyutlamış ve hatta çizgi romanların ona ayak uydurması gerektiğini düşündüğüm bir film, bir eser ortaya çıktı, umarım kendi ülkemizdeki beyaz perdelerde ve salonlarda bu tarz ve bize ait yapımlar görebiliriz şimdilik hoşçakalın. Ufak bir ekleme yapmak istiyorum, yeni film arayana ve sürekli aynı filmleri izlemekten bıkan arkadaşlara festivallerde yayımlanan filmleri izlemelerini tavsiye ederim, hem sinemaya karşı farklı bir tat ve kültür oluşturur hemde iyi bir film ile filmi ayırabilirsiniz.